5 Kasım 2013 Salı

GRAVITY (2013) - ÖMER FARUK GÜNAYDIN

GRAVITY (Yerçekimi) belki de son zamanların en ilgi çekici bilimkurgu filmlerinden biri. Filmin başarısı tabi ki en çok yönetmen ve oyuncularında. Yönetmenin sinemadaki en zor konulardan birini 2 kişilik bir kadroyla sinemaya uyarlaması ve seyirciyi heyecanıyla birlikte ekrana bağlaması gerçekten filmin takdire şayan olduğunu ortaya koyuyor. Filmin 2 kişilik bir kadroyla başarılı olmasının en büyük unsuru da oyuncuların sinema sektöründeki kalitelerini ekrana yansıtmalarıyla izah edilebilir. Tabi göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konu da seyircinin filmin tadını en iyi şekilde alabilmesi için filmin kesinlikle I MAX kalitesiyle izlenmesi gerektiği gerçeğidir. (Tabi Türkiye'de I MAX sinemanın sadece belli illerde olması da üzücü bir nokta!!! Belki bu göz ardı edilebilecek bir nokta olsa da filmin daha birçok ilde sinemaya bile çıkmamasının ve insanımızın sinemaya özel bir bütçe ayıramamasının, sinemayla arasındaki bağı koparmasında ve bu sektörde daha başarılı fikirlerin ortaya çıkmamasında önemli bir etken oluşturduğunu düşünüyorum.) Film IMDb'den (Internet Movie Database) de azımsanamayacak bir puan alarak (8.5) izlenmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha ortaya koymuş. Filmin yönetmenine bakınca aslında çok fazla şaşırmamak gerekiyor. Daha önce de birçok başarılı filme imza atmış olan ALFONSO CUÂRON (Harry Potter ve Azkaban Tutsağı adlı filmin yönetmenliğini de yapmıştır.) bu filmde de seyirciye istediğini vermeyi başarıyor. Alfonso Cuaròn aynı zamanda filmin senaristi ve bu koltuğu genç yaştaki oğlu Jonas Cuaròn ile paylaşıyor. Filmin başrollerini ise Sandra Bullock ve George Clooney üstleniyor. Filmde ilgi ve beğeniyle karşılayacağınız birçok görsel efekt var.

Dünyanın uzaydan çekilmiş  görüntülerini izlediğinizde ve 3 boyutlu sistemle filmi, filmin 3. karakteri gibi izlemeniz söz konusu olduğunda, verdiğiniz paranın karşılığını almanın mutluluğunu hissediyorsunuz. Ve tabi ki filmdeki birçok gerilim sahnesi sizi yerinizden hoplatıyor olsa da çaresiz bir şekilde Sandra Bullock'un ölümü kabullenmesi sizi hüzünlendirmeyi başarıyor. Ve aynı şekilde Sandra'nın uzaydaki tek arkadaşını çaresizce ölüme terk etmesi de dramatik sahnelerden biri.

Filmin son anlarındaki çaresizlik ve durumun dramatize edilerek anlatılması insanı derinden etkiliyor. En derinden etkileyen sahnelerden biri olan "Sandra Bullock'un köpek gibi havladığı sahne" filmde sözün bittiği yer oluyor. Seyircinin birçok sahnede kendisini oyuncunun yerine koyma ihtiyacı duyması ve böyle bir durumun kendi başına geldiğinde ne yapması gerektiğini düşünmeye zorlanması, yönetmenin seyirciyi etkilediğini ve seyircide iz bıraktığını gösteriyor. Tabi filmin sonu yine mutlu bitiyor ve Sandra Bullock Dünya'ya tek başına dönmeyi başarıyor. Ve bu da en çok sizi sevindiriyor. Keyif alarak izleyeceğiniz bir film olması temennisiyle!!!


NOT: Yazılarımdaki amacımın filmi anlatmak olmadığı, sadece filmleri okuyucularımıza tanıtmak ve ekstrem noktaları sizlerle paylaşmak olduğunu ifade etmekten mutluluk duyarım!!!
(Yazılarımın tüm hakları saklıdır!)
ÖMER FARUK GÜNAYDIN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder