Üç duvar arasına
sıkışmışlıktır Jeanne’ın öyküsü
Dördüncü duvar gözüdür
seyredenin
Bir oğlun, bir gecelik
müşterinin, bir gizlice izleyenin
Yalnız olamayacak kadar
güzeldir Jeanne
Ama güzel olamayacak
kadar büyük bir yalnızlığın içindedir
Şikayet ediyor olmamak
için söyler yalnızlıkla sorunu olmadığını
Metanetli görünür fakat…
Aynılıkla tutunur hayata
Aynı şeyleri yaparak aynı
odada, mutfakta, banyoda
Hangi yemeği yapsam diye
de düşünmez
Onlar da belirlenmiştir
bir programda
Fakat neden düşer
çatallar yere
Ve bir daha yıkamak
zorunda kalırsın onları?
Neden gereğinden fazla
pişer patatesler
Ve öylece çöpe giderler?
Fakat kahve neden aynı
tatmaz?
Ne olur da kahve aynı
tatmaz?
Sek içsen olmaz, süt
katsan olmaz
Süt de bozulmamıştır,
kahvenin de geçmemiştir vakti
Ve fakat içilmez, zorla
mı, tat alınmaz…
Aynılıkla tutunur hayata
“Bugün dışarı çıkmasak
mı?” der,
Çıkar yine de, kaçamaz
Aynılık başkalaşınca
Başkalıkla başa çıkamaz
Kazağa uygun yün bulunur
da
Düğmeye uygun düğme
bulunmaz
Ve bebek
Ağlar
Ağlar
Susmaz
Olduğu gibi kabul
etmektir hayatı Jeanne’ın olayı
Ve aktığı gibi zamanı, ya
da akmadığı
Evlenmek isteyip
istemediğini bilmez
Ama bu, çoğu kişinin
yaptığı şeydir,
Evlenir!
Kendine ait bir evi ve
bir çocuğu olsun da ister
Fakat bomboş kalacak,
boğacak bir ev,
Boğulur!
Ve zamansız gidecek bir
adam,
Böyle şeyler hep olur!
Ve kalsa da hiç var
olmayacak bir oğul,
Oğul, oğuldur!
Yemek yerken kitap
okumasa yeter
Ve üşümese gece yatarken
Ve ayakkabıları boyalı cilalı
olarak dursa yanıbaşında, uyandığında.
Günün sonunda başlayan
gündür Jeanne’ın günü
Yirmi dört çift sıfırın
anlamsızlığıdır
Yatağa girmeden
kapatılan, yatağa girer girmez açılan ışıktır
Gece gece boyanan
ayakkabıdır
Gece gece yakılan
katalitiktir
Gece yitiktir
Zaman yitiktir
Hissedince korkmaktır
Jeanne’ın hissi
Yorgana kapamaktır yüzünü
Beklemektir kanlı ellerle
Bir sonraki günü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder