10 Mart 2022 Perşembe

THE BATMAN (2022) - EMRE KARA


KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Matt Reeves’in yönettiği yeni Batman filminde Batman’i Robert Pattinson canlandırıyor. Pattinson, Matt Reeves’in filmi yazarken aklında olan kişiymiş. Kendisi de küçüklükten beri Batman hayranıymış ve bu rolü oynamayı istiyormuş. Filmde Batman’e eşlik eden ana karakterler Kedi Kadın (Zoe Kravitz), Penguen (Colin Farrell) ve Riddler (Paul Dano). Yan rollerde James Gordon (Jeffrey Wright), Carmine Falcone (John Turturro) ve Alfred (Andy Serkis) önemli yer tutuyor. Bu karakterleri daha önce hangi filmlerde kimlerin canlandırdığına bakalım:

 

Batman

Adam West – Batman: The Movie (1966)

Michael Keaton – Batman (1989) & Batman Returns (1992)

Christian Bale –The Dark Knight üçlemesi (2005, 2008, 2012)

Ben Affleck – DCEU

 

Kedi Kadın

Lee Meriwether – Batman: The Movie (1966)

Michelle Pfeiffer – Batman Returns (1992)

Anne Hathaway – The Dark Knight Rises (2012)

 

Penguen

Burgess Meredith – Batman: The Movie (1966)

Danny DeVito – Batman Returns (1992)

 

Riddler

Frank Gorshin – Batman: The Movie (1966)

 

James Gordon

Neil Hamilton – Batman: The Movie (1966)

Pat Hingle – Batman (1989) & Batman Returns (1992)

Gary Oldman –The Dark Knight üçlemesi (2005, 2008, 2012)

J.K. Simmons – DCEU

 

Carmine Falcone

Tom Wilkinson – Batman Begins (2005)

 

Alfred Pennyworth

Alan Napier – Batman: The Movie (1966)

Michael Gough – Batman (1989) & Batman Returns (1992)

Michael Caine –The Dark Knight üçlemesi (2005, 2008, 2012)

Jeremy Irons – DCEU

 

TÜR VE ÖYKÜ

Yönetmen Matt Reeves’e göre film dedektif öyküsü, aksiyon ve psikolojik gerilim türlerinin bir kombinasyonu. Hatta yer yer korku ve film-noir türlerinden de esintiler taşıdığını söylüyor. Riddler, Gotham’daki bazı güçlü ve önemli figürleri öldürmeye başlayınca, Batman de bu planın sırlarını çözmeye uğraşıyor ve şehirdeki yozlaşmanın boyutlarıyla yüzleşiyor. Bu yolculuğunda Batman’in düşmanları Riddler’ın yanı sıra Carmine Falcone ve Penguen olurken, işbirliği yaptığı dostları ise Kedi Kadın ve James Gordon oluyor. Sırlar açığa çıktıkça öykü hem Batman hem de Kedi Kadın için hayli kişisel bir hal alıyor. Film üç saatlik süresine ve çok sayıda karakter barındırmasına rağmen hayli derli toplu, takip etmesi hem yorucu olmayan hem de keyifli olan bir öykü sunabiliyor, ki bu en güçlü yanı bence. Bunu, hem karakterler hem de olaylar arasında anlamlı bağlar kurarak başarıyor. Öyle ki bu film bir Batman filmi olmasaydı, normal bir suç-gizem filmi olsaydı da yine çok iyi bir öyküsü olan çok iyi bir film olurdu. Senaryo yazılırken “Bir Batman filmi yazıyoruz.” fikriyle değil de “Batman’i de içeren bir suç-gizem filmi yazıyoruz.” fikriyle yola çıkıldığını düşündüm ve bunu çok takdir ettim.

 

ANIMSATTIĞI FİLMLER

- Film, Batman’i bir tür dedektif figürü olarak sunmasından ötürü, klasik Hollywood film-noir’ları ile karşılaştırılabilir.

- Riddler karakteri, adalet güçleriyle kedi-fare oyunu oynayan, onlara bilmeceler ve bulmacalar sunan psikopat bir seri katil. Bu açıdan film, David Fincher’ın iki muhteşem suç filmiyle, “Se7en” (1995) ve “Zodiac” (2007) ile karşılaştırılabilir. Nitekim Matt Reeves, Riddler karakterini yazarken gerçek Zodiac katilinden esinlendiğini belirtmiş.

- Kedi Kadın’ın babasıyla olan problemli ilişkisi, daha sonra bu ilişkiye Batman’in dahil oluşuyla oluşan üçlü denklem, Roman Polanski’nin “Chinatown” (1974) filmini anımsatıyor.

- Carmine Falcone ve Penguen karakterleri, yeraltı/mafya dünyasına ait karanlık figürler olmalarından ötürü, Martin Scorsese’nin benzer karakterler içeren mafya filmlerini anımsatıyorlar.

- Reeves, senaryoyu yazarken “The Godfather”dan da (1972) esinlenmiş. Batman için Michael Corleone (Al Pacino), Penguen için de Fredo (John Cazale) karakterleri ilham kaynağı olmuş.

- Film hem Kedi Kadın’ı hem de Penguen’i önemli rollerde içermesi açısından, Tim Burton’ın “Batman Returns” (1992) filmiyle de karşılaştırılabilir.

- Son olarak filmin fütürist, karanlık, yağmurlu, neon ışıklı Gotham sinematografisi, “Blade Runner”ın (1982) sinematografisini anımsattı bana.

 

BATMAN İMAJI

Matt Reeves, kendi Batman karakterini yazarken Kurt Cobain’den etkilenmiş. Bruce Wayne’i sosyete mensubu bir playboy karakteri olarak değil de, büyük bir trajedi yaşadıktan sonra münzevi hale gelmiş bir karakter olarak yazmış. Robert Pattinson’ı da kısmen bu yüzden seçmiş, çünkü onu da özel hayatına hayli önem veren ve şöhretten pek hoşlanmayan biri olarak görüyormuş. Robert Pattinson’a göre Bruce Wayne, Batman olmakla takıntılı olan, Bruce olmak istemeyen ve o yanını fırlatıp atmak isteyen bir karakter. Bruce için Batman olmak, tuhaf bir tür terapi. Kendisini bu şekilde kurtarabileceğine inanıyor. Ve aslında Batman olarak dışarı çıktığı her gece, annesiyle babasının öldürüldüğü geceyi yeniden yaratmaya çalışıyor. Dövüştüğü herkes, aslında anne babasını öldüren kişiler. Kısacası bu filmde, Batman’in süperkahraman yönü kadar insani yönüne, psikolojisine de odaklanan bir karakterizasyon görüyoruz. Ayrıca bu filmde Batman, daha çok bir dedektif figürü gibi: Karmaşık bir suç planını, kanıtlar ve ipuçlarını inceleyerek çözmeye çalışan zeki bir dedektif.

 

DEVAM FİLMLERİ?

Robert Pattinson, Warner Bros. ile üç filmlik bir anlaşma imzalamış. Bu da yeni bir Batman üçlemesinin planlandığına delalet. Ayrıca filmin sonunda Barry Keoghan, Joker rolünde bir “cameo” yapıyor. Kendisi muhtemelen bir sonraki filmdeki esas kötü karakter olacak.

 

EMRE KARA

Tüm yazılarımın tüm hakları saklıdır. Kalbimde ve zihnimde. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder